Sözcük, bir dilin anlamlı en küçük birimidir. Sözcükler anlamlarını cümle içerisinde kazanır. Yani sözcükte anlam konusu içinde bulunduğu
cümleye hatta paragrafa göre göre incelenir.. Dolayısıyla sorulan sözcükleri, mümkün olduğunca metin içerisinde değerlendirmeniz tavsiye edilir. Aksi durumda sözcük anlam bağlantısını kaybedebilir.
Sözcükte anlam konusunu lütfen tek başına düşünmeyin. “Anlam Grubu” olarak tabir edilen cümlede ve paragrafta anlamın da dahil olduğu bu konular yalnızca Türkçe sorularında değil, sınavın tamamında etkilidir.
Sözcükte Anlam Özellikleri
Sözcükte anlam konusunun en temel kısmıdır. Bu başlıktaki konuları doğru öğrenmeniz sınavınızın tamamında etkili olacaktır.
1.Gerçek (Temel) Anlam
Bir sözcüğün aklımıza gelen ilk anlamıdır. Aynı zamanda da sözlükteki ilk anlamdır.
- Attığı ok, hedefi tam ortadan vurmuştu. (Hedef sözcüğünün akla ilk gelen anlamı, nişan alınan yerdir. Burada da bu anlamda kullanılmıştır.)
- Kolundaki ağrı için doktora gitmeye karar verdi. (Omuzdan parmaklara kadar gelen bir insan uzvu akla geldiği için gerçek anlamlıdır.)
2.Yan Anlam
Sözcüğün gerçek anlamından kopmadan, çeşitli benzerlik ilgileriyle (şekil ve işlev) kazandığı diğer bir
anlamdır.
- Mekanizmanın kolunu dikkatlice aşağı indirdi. (Şekil olarak kola benzediği için “makinenin çevirmeye ya da tutmaya yarayan parçası” anlamını kazanmıştır.)
- Sporcularımız bu sene sekiz dalda toplam üç altın madalya kazandılar. (Ağaç uzantısı olarak kullandığımız “dal” kelimesi burada “branş” anlamı kazanmıştır.)
3.Mecaz Anlam
Sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır.
“Bu gerçekten olabilir mi ?” sorusuyla mecaz anlamı ayırt edebilirsiniz. Aldığınız yanıt olumsuzsa
sözcük mecaz anlamlıdır.
- Onun bir lafıyla bütün olay aydınlanmıştı. ( Işıkla ilgili olan bu sözcük kendi anlamını tamamen yitirip yepyeni bir anlam kazanmıştır.
- Birden bağırınca ödüm koptu. ( Gerçek anlamından uzaklaşıp korku anlamını kazanmıştır.
4.Terim Anlam
Bir sözcüğün bilim, sanat, spor, meslek gibi özel bir alanda kazandığı anlamdır.
- Tüm suçlamalardan beraat etmiştik. (Hukuk)
- Atmosfere giren gök taşı ateşten bir top gibi görünüyordu.(Astronomi)
Bir sözcüğün birden çok anlamı olabilir. O anlamlardan biri terim anlam karşılarken öbürü farklı bir kavramı açıklayabilir. Sözcükte anlam sorularında bu şaşırtmaca karşımıza çıkan bir durumdur. Bu nedenle sözcüğün cümle içerisindeki anlamına dikkat
etmemiz gerekir.
- Hayata bir de bu açıdan bakmayı dene. (Terim Anlamlı Değil)
- Başlangıç noktaları ortak olan iki yarım doğrunun oluşturduğu şekle açı denir. (Terim Anlamlı)
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Sözcükte anlamın bu başlığında, sözcükleri daha geniş çaplı incelemelisiniz. Kelimelerin anlamlarının yanında diğer sözcüklerle ilişkileri de önemlidir.
1.Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Yazılışları farklı olan ama aynı kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Öykü- Hikaye İmtihan- Sınav Kanıt- Delil Okul- Mektep
Doğa- Tabiat Şart- Koşul Yanıt- Cevap Sonbahar- Güz
2.Yakın Anlamlı Sözcükler
Aralarında ufak anlam farklılıkları bulunan, bu yüzden de genellikle yanlış bir şekilde birbirlerinin yerine kullanılan kelimelerdir. Bu kelimeler eş anlamlı değildir.
Darılmak-Kırılmak Donmak-Üşümek
Yalan-Yanlış Hayır-Yarar
3.Zıt Anlamlı (Karşıt) Sözcükler
Anlam bakımından birbirine karşıt olan, anlamca birbiriyle çelişen kelimelerdir.
- Elbisenin ince çizgileri vardı. (Zıt anlamı “Yoktu”)
- Arabadan inerken ayağı takıldı. (Zıt anlamı “Binerken”)
Sözcüğün olumsuzu zıttı değildir.
4.Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Yazılışları aynı ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklerdir. Aralarında bir anlam bağlantısı yoktur.
- Bu yemeği kendi ellerimle yaptım. (Bilek ve parmak uçları arasındaki bölüm.)
Eller kadirbilmez. (Yabancı)
- İstemeden seni kırdım. ( Üzmek)
Kırlarda koşup oynamayı özledim. ( Bahçe, yeşil alan)
Düzeltme işareti varsa sesteş kabul edilmez.
Hala ve Hâlâ Sesteş değiller.
5.Somut ve Soyut Anlamlı Sözcükler
Beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz kavramları karşılayan sözcüklere somut, duyu organlarımızla olmasa da akıl yoluyla algılayabildiklerimize soyut denir.
- Havanın ısınmasıyla sevinci iki katına çıkmıştı. (Somut)
- Rüyamda seni gördüm. (Soyut)
Somut sözcükler cümle içerisinde soyut anlam kazanabilir. Aynı durum soyut sözcükler için de geçerlidir.
- Bu işin içinden çıkmak için yollar arıyordu. ( Yol sözcüğü normalde somutken “çare” anlamında kullanıldığı için soyutlaşmıştır.)
- Yalnızlığı da koydum bavula. (Yalnızlık kelimesi soyut anlamlıyken burada duyu organlarıyla algılanabilen bir nesne gibi gösterilerek somutlaştırılmıştır.)
6.Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler
Kavram ya da nesneleri topluca belirten sözcüklere genel anlamlı, sadece tek bir varlığı belirten sözcüklere ise özel anlamlı denir.
- İnsan bencil bir varlık mıdır bilemem. (Genel Anlamlı)
- Eskiden beri sözünü sakınmayan bir insandı. (Özel Anlamlı)
7.Nitel ve Nicel Anlamlı Sözcükler
Bir varlık veya kavramın ölçülebilen durumunu belirten sözcüklere nicel, ölçülemeyen özelliklerini belirten sözcüklere ise nitel denir.
- Kurduğu işten büyük paralar kazandı. (Nicel Anlamlı)
- Büyük umutlarla almıştı bu evi. (Nitel Anlamlı)
8.Ad Aktarması (Mecazımürsel/ Düz Değişmece)
Bu konu hem sözcükte anlam başlığında (TYT) hem de edebi sanatlar (AYT) konusunda sorulmaktadır.
Benzetme amacı olmadan bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Türlerine göre farklı alt başlıklarda incelenir:
Parça-Bütün İlişkisi: Bir hilal uğruna ne güneşler batıyor. (Bayrağımızın içindeki sembol kastedilmiş.)
İç-Dış İlişkisi: Eve girer girmez sobayı yaktı. (Soba değil içindeki yakacak kastedilmiş.)
Sanatçı-Eser İlişkisi: Toplumcu gerçekçiliği ben Orhan Kemal okuyarak sevdim. (Eserleri kastedilmiş.)
Yer-İnsan İlişkisi: O kadar büyük bir festivaldi ki şehir bütün gece hiç uyumadı. (Şehirdeki insanlar kastedilmiş.)
Yer-Yönetim İlişkisi: Konuyla ilgili Ankara‘dan henüz bir açıklama gelmedi. (Hükûmet kastediliyor.)
Neden-Sonuç İlişkisi: Sonunda bu çorak topraklara bereket yağmıştı. (Yağmurun sonucu kastedilmiştir.)
9.Anlam (Deyim) Aktarması
Bu konu hem sözcükte anlam başlığında (TYT) hem de edebi sanatlar (AYT) konusunda sorulmaktadır.
Bir kavramın benzetme amacıyla başka bir kavramın yerine kullanılmasıdır.
A. İnsandan Doğaya Aktarma: İnsana ait özelliklerin doğadaki varlıklara aktarılmasıdır. Kişileştirme bu başlıktadır.
- Ağaç bir anda dile gelmiş, isyan etmişti.
- Araç sokağın başında durdu.
B. Doğadan İnsana Aktarma: Doğaya ait kavramların insana aktarılmasıdır.
- Tanıdığım en sığ düşünceli kişiydi.
- Sıcak tavırlarıyla ortamı yumuşatmayı başarmıştı.
C. Doğadan Doğaya Aktarma: Doğaya ait unsurların yine doğadaki başka bir varlığa aktarılmasıdır.
- Onu ilk gördüğümde etrafımızda karlar uçuşuyordu.
- Uzanmışım kumsala, güneş damlar içime.
D. Duyular Arası Aktarma: Duyuların birbiri arasında yer değiştirip birbirlerinin yerine kullanılmasıdır.
- İleride tatlı bir yokuş göreceksin, oradan sağa dön.
- Keskin bir siren sesi duyuldu dört bir yanda.
10.Yansıma Sözcükler
Doğadaki seslerin taklit edilmesiyle ortaya çıkan sözcüklerdir. Sözcükte anlam sorularında bu konu genellikle şaşırtmacalı sorulur. Önemli olan sözcüğün sesten türemesidir. Aksi durumda yansıma olarak kabul edilmemelidir.
Gürültü,şırıltı,havlama, horlama,güm,pat…
- Polenler yüzünden devamlı hapşırıyordu.
- Çaydanlık fokur fokur kaynıyordu.
Sözcükte anlam konusunu bitirdik. Diğer konu anlatımlarımız için lütfen tıklayınız.
Konu anlatımları için Youtube kanalımıza da bakabilirsiniz.